Son birkaç senede anladık ki sağlık gerçekten kritik öneme sahip bir olgu ve hatta değer.
Dolayısıyla zaman zaman hasta olduğumuzdan şüphelenebiliriz.
Ciddi bir hastalığa yakalanmaktan da korkabiliriz ve bazen diyetimizi ve hareketliliğimizi buna göre düzenleriz.
Fakat bazı insanlar için bunlar geçici şüpheler ve korkular olmayabilir.
Hasta olduğundan veya hastalanacağından duyguğu kaygının şiddeti ve süresi oldukça artan kişiler sağlık kaygısı dediğimiz, çoğunlukla obsesif kompulsif bozuklukla (OKB) ilişkili bir deneyimin içinde olabilirler.
Bu deneyim ile en ufak bir bedensel uyarıdan veya görselden dolayı şiddetli bir tetiklenme yaşanır.
Bu konu hakkında irrasyonel endişeler oluşturulur.
Oluşan endişeler hayata iyice dahil olarak, birçok sosyal ve işlevsel yapıları bozar.
Örneğin, bir sabah suratında birkaç sivilceyle uyanan birini düşünelim.
Sağlık kaygısı olan kişi, bu sivilcelerin vücudundaki bir kanser hücresinin gelişiyor olduğuna dair bir ibare olarak görebilir ve:
“Ya kansersem? Ya ömür boyu hiç geçmezse? Ya sürekli tedavi almam gerekirse? Ya bu benim ölümüme yol açarsa?” şeklinde endişeler üretebilir.
Kişi irrasyonel ve felaket senaryolu düşünceleri üretmekte zorlanmaz ve bunların kesinlikle gerçeğin ta kendisi olduğuna inanır.
Böylece, şiddetli bir kaygı baş gösterir.
Kaygıyı azaltmak için doktorlara e-postalar, mesajlar atılır.
Randevular alınıp çeşitli tıbbı tetkikler talep edilir.
Hekimlerden aldığı yanıtla düşündüğü sonuçların yaşanmayacağını anlasa ve bir nebze de olsa kaygı azalsa da, kişi için yeterli olmayabilir.
İşte bu nedenle bu düşünceler her oluştuğunda yeni bir doktora başvurulur veya daha kolayı internetten çeşitli araştırmalar yapılır.
Bu süregiden davranışlar işte aslında birer kaçınma ve güvenlik davranışıdır.
Zaman zamansa kompülsif davranış olarak da ortaya çıkabilirler.
Böylece, oluşan kaygıya anlık müdahale edilse de kaygı sürer ve yerleşir.
Bunlar sadece böyle görünür durumlar için oluşmaz. Hatta her zaman bu kadar felaket senaryoları da oluşmayabilir.
Asıl mesele, kişinin devamlı bir öz-izlem yaparak, sağlıkla ilgili bir tetikleyici araması ve bulduğunda da bunu olması gerektiğinden fazla benimseyip önemsemesidir.
Sağlık kaygılarının OKB ile ilişkili olma nedenlerinden bir diğeri de daha yoğun irrasyonel ve takıntılı inançların da yer edinebileceği.
Örneğin, “Başım ağrıdığına göre çok kötü bir şey olacak.” ya da "karın ağrımdan dolayı doğurganlığım düşecek."
Sağlık anksiyeteleri, baş edilmez haller değildir.
Burada örneğini verdiğim gibi deneyimlerin içinde olduğumuzda, oluşturduğumuz endişeleri yapılandırmaya ihtiyacımız vardır.
Zira oluşan düşünce ve duyguları olduğu gibi gerçeklik kabul etmek ilk hatadır.
Daha sonra bahsi geçen davranışları yavaş yavaş azaltarak, oluşan kaygıya maruz kalırız.
Böylece, endişelerin gerçekleşip gerçekleşmediğiyle ilgili gerçekçi veriler toplamış oluruz ve kaygıya tolerasyon geliştiririz.
Bu bahsedildiği kadar kolay bir süreç değildir. O nedenle destek alarak yapılandırılmış bir terapi ile bu süreci tamamlamak atılacak en makul adımdır.
Комментарии